‘Elektronik sigara da ölümcül’
|Prof. Dr. Elif DaÄŸlı, elektronik sigaraların son zamanlarda saptanan yeni zararlarını ÅŸu ÅŸekilde özetledi:’Elektronik sigara (e-sigara), klasik sigara içimini azaltan ya da bıraktıran bir uygulama deÄŸildir. AraÅŸtırmalar e-sigara kullananların %79’unun klasik sigara içmeye de devam ettiÄŸini ortaya koymuÅŸtur. E-sigara içicilerinde felç riski %70, kalp krizi riski %60, koroner arter hastalığı riski %40 daha yüksektir. E-sigaranın içinde bulunan propilen glikol ve gliserol ısınıp buharlaÅŸtığında kanserojen maddeler açığa çıkmaktadır. Bu iki maddenin ayrıca iltihap yapıcı etkisi de gösterilmiÅŸtir. E-sigara aroma ve tatlandırıcıları kendi aralarında kimyasal etkileÅŸime girerek farklı kimyasallara dönüşmektedir. Bu aroma ve tatlandırıcılar damarları döşeyen hücrelerde hasara neden olmaktadır. E-sigara buharı akciÄŸeri koruyan makrofaj hücrelerinin çalışmasını bozmakta ve akciÄŸeri her türlü hastalığa açık hale getirmektedir. Klasik sigaralardan farklı olarak e-sigaralarda bulunan lityum pillerinin patlaması yüz, göz, ağız ve çene yaralanmalarına neden olmaktadır. E-sigara cihazları içine çeÅŸitli yasa dışı uyuÅŸturucular konularak kullanılmaktadır. Bu durum özellikle gençlerde saldırganlık, kalp ritm bozuklukları, böbrek yetmezliÄŸi ve sara nöbetine yol açmaktadır. Zaten Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi, e-sigara kullandıktan hemen sonra sara nöbeti geçiren 35 olgu nedeniyle e-sigaranın beyin üzerine etkilerini araÅŸtırmaktadır. E-sigaranın zararlı olduÄŸu artık tartışmalı bir konu olmaktan çıkmıştır.’ dedi.TÜTÜN ENDÜSTRİSİ, ‘YENİ OYUNLARIYLA’ ÖLDÜRMEYE DEVAM EDİYOR!SaÄŸlığa Evet DerneÄŸi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek, ‘Tütün endüstrisi bir gün insanların sigarayı bırakacağını öngörerek ‘zarar azaltma’ kavramını ortaya atmıştır. Kazançları azalmasın diye ‘zararı azaltılmış ürünler’ oyunuyla geçmiÅŸte yaptıkları ‘filtre’ ve ‘light’ yalanının bir benzerini sahneye koyarak tüketiciyi oyalamaktadırlar. Elektronik sigara bu oyunun halkalarından biridir. Elektronik sigaraların klasik sigarayı bıraktırdığı savın bilimsel geçerliÄŸi yoktur. Birçok araÅŸtırma e-sigara içenlerin hem e-sigara hem klasik sigara kullandığını ortaya koymuÅŸtur. İngiltere’de e-sigaranın tedavi yöntemi olduÄŸunu iddia edenleri de bilim dünyası yalnız bırakmıştır. Maalesef e-sigara İngilizlerin tütün kontrolündeki ‘Brexit’i olarak hatırlanacak ve bu bilim insanları ‘karanlık kiÅŸiler’ olarak tarihteki hak ettikleri yeri alacaklardır.’ dedi.SaÄŸlığa Evet DerneÄŸi üyesi Efza Evrengil ise, ‘Yeni ürünlerle piyasayı daha da beslemek, geniÅŸletmek yerine, bunların üretim ve ticaretini kategorik olarak önleyecek düzenleme ve uygulamalara gereksinimimiz vardır. Nasıl ki AB ve Türkiye mevzuatında ‘ağızdan kullanım için tütün’ olarak anılan snus’un piyasaya arzı yasak ise, bu ürünlerin de benzer yasak kapsamına alınması gerekir. Ülkemizde bu ürünler halen ruhsatsız olduÄŸu için, bunların vergisiz satışı kayıt dışı ve yasa dışı niteliktedir. Ancak ne acı ki e-sigaralara Türkiye’nin dört bir yanında ulaÅŸmak mümkündür. Günümüzde, Türkiye dahil birçok ülke tütün ve nikotin endüstrisinin baskısı altında bu ürünlerin piyasaya arzını düzenleme altına almaya çalışmaktadır. İhtiyatlılık ilkesi doÄŸrultusunda mevzuat düzenlemesiyle, tütün ve nikotin içeren ve içermeyen tüm cihazları ve parçalarıyla birlikte entegre ürün olarak tanımlanan tüm yeni nesil tütün ve nikotin ürünlerinin Türkiye’de üretiminin, iç ve dış ticaretinin, piyasaya arzının ve satışının yasaklanması gereklidir. Brezilya, Singapur, Hong Kong, Avustralya, Uruguay gibi ülkelerde bu yönde düzenlemeler baÅŸarıyla hayata geçirilmiÅŸtir.’ diye açıklama yaptı.SaÄŸlığa Evet DerneÄŸi olarak, etkili tütün kontrolü politikasının en önemli unsurlarından birinin ‘ürün arzı planlaması’ olması gerektiÄŸini savunuyoruz. Halk saÄŸlığı ilkeleri ve öncelikleri doÄŸrultusunda belirlenecek bu politikanın üç sacayağından ilk ikisi, kapsamlı girdi yasağı ve mevcut ruhsatlı ürünlerin aÅŸamalı olarak sınırlandırılması iken, üçüncü sacayağı yeni tütün ve nikotin ürünlerinin üretim ve ticaretinin yasaklanmasıdır.
Bir önceki yazımız olan 'Sınav sonuçlarını ölüm kalım meselesi haline getirmeyin' başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.